Cumartesi, Nisan 26, 2014

Nymph()maniac: Vol. I-II

Depression Trilogy'nin son filmi Nymph()maniac ya da bizdeki adıyla İtiraf. Kadın karakterlerin iç dünyasına üç ayrı yolculuk. Kadınların cinselliklerini nasıl kullanabileceklerinin kanıtı sanki.

İtiraf, yine bir von Trier filmi. İnsanın ikiyüzlülüğü, "natura"mızın bozuk olması, iki uç karakter-nemfomanyak ile bir bakir-, şeytani alametler. Ama çok şey düşünmüş ve hepsini iki filme birden sığdıramamış gibi sanki. Çok şey anlatmaya çalışırken karmaşık bir şey çıkmış ortaya. Ya da biz uncut versiyonunu görmedik de ondan mı ?

Bir kere sizi bilmem ama ben artık ne kadar beğensem de von Trier'in filmlerinde Charlotte Gainsbourg'u görmekten hakikaten sıkıldım :)

Unutmadan, Joe'umuzun genç haline can veren Stacy Martin'in ruhsuz rolü için biçilmiş kaftan olduğunu da belirtmek gerek.

İlk sahnede, yağmurla temizlenen duvar görüntüsü beni çok etkiledi. 1,5 dakika civarı sürmesine rağmen. Ama sonra duvarı temizleyen o yağmur, tenekeye damlamaya ve rahatsız edici sesini çıkarmaya başlayınca bir güzelliğin herkes için güzel olmayabileceği gerçeğini gördüm sanki. Ya da iki damla yağmurdan çok mu anlam çıkardım :)

Müziklere söylenebilecek hiçbir şey yok her zamanki gibi, Rammstein'in varlığı bile beni aldı götürdü yine bir yerlere. Hele ki Führe Mich, cuk oturmuş.

Gel gelelim filme. İmgelere verilen önem yine hat safhada klasik bir von Trier filminde olduğu gibi. Joe'nun unutamadığı ilk deneyiminde 3+5'in Fibonacci serisinden olması, bir balık yeminden (ya da her neyse bilemedim şimdi :)) çıkarılan benzerlikler, diğer erkeklerde Jerome'un "jigsaw puzzle"ını oluşturmaya çalışmak..

Filmde belli başlı 3 karakter var. Joe, Jerome ve Seligman. Bunun dışındakilerden hep ilk harfleriyle bahsedilmiş. İsimler yok, zaten aslında o insanlar da yok. Bize o karakterler gerekli değil-bize onların varlığından nasıl etkilendiğimiz gerekli demiş von Trier bir röportajında ama link paylaşamıyorum, bulamadım :)

Joe tam bir nemfomanyak, kendi kendine koyduğu teşhis bu. Seks bağımlısı değil. Her ne kadar karıştırılsa da nemfomani ile bağımlılık arasındaki fark "özgür irade". Seks bağımlıları grubundaki vurgusu da bunun yüzünden.

Joe'nun 3 ayrı adamda buldukları enteresan. İçindeki farklı Joe'lara hitap eden adamlar. Bizdeki Beyza'nın Kadınları gibi farklı karakterlerine göre adamlar. Nazlanmak isteyen bir hatun, dominant bir erkeği isteyen-yönetilmek isteyen bir hatun gibi.

Çok alakasız belki ama, Joe'nun "aşığı"nın eski karısıyla geçen sahnede, kadının kocasını Joe'ya devrederken, kahvesini tek şekerli içer deyip Joe'ya kahveyi hazırlatması, feminist duygularla bakıldığında ataerkilliğin vurgusu yoksa masumane duygularla bakıldığında kendi kahvesini bile hazırlayamayan bir adamın acizliği diye mi yorumlasam karar veremedim :)

Jerome'umuzun filmin her yerinden çıkması da ayrı enteresan tabi. İşveren çıkması, bulduğu fotoğraftakinin o olması, out of the blue Joe'nun karşısına çıkması, P ile yaptıkları tahsilatta borçlu olması falan falan. Jerome'a ilişkin anlatılacaklar bitmemiş anladık ama Arabesk gibi ayrılıp ayrılıp buluştular. Ertem Eğilmez bunu 25 sene önce düşünmüştü ki! :)

Seligman'dan da bahsedelim biraz. Anlayışlı, kitap okuyarak hemen hemen her şey hakkında bilgi sahibi olmayı başarmış bir adam. Edebiyattan müziğe (Bach çözümlemeleri muhteşemdi!), matematikten dine kadar. Dindar olmasa da Yahudi olduğunu söylüyor ama ben sanki, dindarlığını kabul edemeyecek kadar zulüm görmüş Yahudilerden etkilendiğini ve bu nedenle dindar olmadığını söylediğini düşünüyorum. Yediği tatlı, Almanca'ya merakı, Good Lord! deyişleri yüzünden. Bir de Yahudi erkekler sünnet olmuyor muydu yahu ?

Sonuç, having sex ile making love arasındaki farkı bulmuş von Trier. The secret ingredientSoul tree'sini uçurumun kenarında bulan Joe'nun tatmini hiçbir şey hissetmemek çıktı ama olsun :)

Seligman bile olsa, ne de olsa insandır, dürtüler ağır basar dedirttin bize sonunda von Trier. Film boyunca olmasa da sonunda mıhlandık diye ekrana :)

---

If you've wings, why not fly ? (Burda kendi uçma korkusuna gönderme mi yapmış acaba ?)

Basically, we're all waiting for permission to die.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder